Tag Archives: güzellik

İçsel Arınma Ayak Detoksu

14 May

detoxkopya
Vücudunuzdaki biriken toksinleri atmadığınız sürece sağlığınıza kavuşamazsınız.

detokscihazi Okumaya devam et

Doğanın Mucizevi Sırrı “RUŞEYM”

13 Kas

Ruşeym doğanın altın sırrı olarak biliniyor ve faydaları saymakla bitmiyor. Doğanın altın sırrının ismi RUŞEYM… Buğdayın işlenerek una dönüştürülmesi sürecinde özel ayrıştırma işlemleri sonucunda 1 tonundan sadece 1 kilogram elde ediliyor. E vitamini deposu olan ‘ruşeym”, gramlarla satılıyor.

Dünyada ”wheat germ” olarak bilenen ruşeym, buğdayın en tepesindeki embriyosu… Bu madde tohumun üremesini ve çimlenmesini sağlıyor. Yani buğdayın kalbi ve hayat kaynağı. ”Doğanın altın sırrı” olarak sunulan ruşeym, lif değeri yüksek, tokluk hissi veren lezzetli bir besin maddesi. Dayanıklılık süresi çok az. Piyasada 250 gramı 5 YTL’den satılıyor. Türkiye’de tüketimi çok az ve fazla bilinmiyor. Avrupa ülkeleri ve ABD’de ise tüketimi oldukça yaygın… Ruşeym her yaş için tüketimi önerilen bir besin.

Yalnızca ”çölyak hastaları” ve lif kullanımında sakınca bulunanlar tarafından tüketilmemesi vurgulanıyor.

NASIL TÜKETİLİYOR: Ruşeym, soğuk süt veya yoğurt ile karıştırılabiliyor, taze ya da kuru meyveye ilave Okumaya devam et

Güzellikle ilgili doğrular ve yanlışlar

28 Tem

Saçları günde 100 kez taramak, onları daha sağlıklı ve parlak yapar’: Yanlış

Saçlarınız, düzenli tarandıklarında daha sağlıklı olacaklar diye bir kural yok. Üstelik, düşük kaliteli fırçalar saç uçlarının kırılmasına yol açabiliyor.
Öneri:
Saçlarınızı taradıktan sonra parmak uçlarınızla saç derinize masaj yaparsanız, bu şekilde kan dolaşımınız hızlanacak ve saç kökleriniz daha çok beslenecektir.

‘Karbonat, dişleri beyazlatır’: Doğru

Karbonat, bize ışıltılı dişler sağlar. Bunun için, diş fırçasına biraz karbonat döküp dişlerinizi 2-3 dakika fırçalayın, sonra ağzınızı suyla iyice çalkalayın.
Öneri:
Dişleri karbonatla sık sık fırçalamak, dişin en üst tabakası olan minesini incelteceğinden, bu işlemi haftada bir kez yapmak yeterlidir.

‘Çay, gözdeki şişkinlikleri hemen indirir’: Doğru

Yorgun gözlerinize uygulayacağınız rahatlatıcı bir çay kompresi, kendinizi harika hissetmenizi sağlar. Çünkü, çayın dinlendirici ve şişkinlik giderici etkisi var.
Öneri:
İki tane çay poşetinin üzerine sıcak su dökün ve biraz demlenmesini bekleyin. Soğuduktan sonra, gözlerinizin üstüne koyup beş dakika bekleyin.

‘Limon suyu saçın rengini açar’: Doğru

Doğal kumral olan saçlarınızın rengini, limon ve güneş ışınlarıyla daha da sarartabilirsiniz. Limon suyunu, üçte bir oranında normal suyla seyreltip saçınıza sürün ve güneş altında bir saat bekleyin.
Öneri:
Bu işlem sadece doğal sarışınlarda ve kumrallarda işe yarar. Öte yandan, bu işlemi çok sık yapmamalısınız. Çünkü, limonun içeriğindeki asit, saçınızın tel tel olmasına ve mat görünmesine yol açabilir.

‘Diş macunu, uçuk ve sivilcelere iyi gelir’: Yanlış

Diş macununun sivilceyi iyileştirdiği söylenir. Ama, macunun kurutucu özelliği olmasına rağmen, içerdiği ‘flor’ cildi tahriş edebilir.
Öneri:
Uçuklar ve sivilceler için, bu konuda özel olarak geliştirilmiş ürünleri tercih etmelisiniz.

‘Havuç yemek, cildi güneş yanığına karşı korur’: Yanlış

Havuç yiyerek güneşin zararlı ışınlarından korunmamız mümkün değil. Güneşten zarar görmemek için, güneş ışınlarından ölçülü yararlanmalı ve yüksek koruma faktörlü güneş yağları kullanmalıyız.
Öneri:
Havuç tek başına yeterli olmasa da, güneş kremiyle birlikte kullanıldığında harikalar yaratır. Çünkü, havuçtaki ‘beta-karoten’, bronzlaşmayı hızlandırır.

‘Dudak bakım kremleri bağımlılık yapar’: Yanlış

Dudak bakım kremlerine karşı bir bağımlılık gelişmez. Dudakların hassas derisinin kendi başına yağ üretme yeteneği yoktur. Dolayısıyla, düzenli olarak dudak bakım kremi kullanmanızda hiçbir sakınca yok.
Öneri:
Güneşli havalarda, koruma faktörlü dudak bakım kremlerinden birini tercih edin ki, dudağınız zararlı ışınlara karşı da korunsun.

‘Limon suyu, çilleri ortadan kaldırır’: Yanlış

Limon suyu zaten ince olan cildi tahriş edebilir. Yüzünüzde çilleriniz varsa, yüksek koruma faktörüne sahip güneş kremleri kullanabilirsiniz.
Öneri:
Limon suyunu, diz ve dirseklerinizdeki sertleşmiş bölgeleri yumuşatmak için kullanabilirsiniz.

‘Selülite karşı kahve için’: Doğru

Kahve, iki tarafı keskin bir bıçağa benzer: fazla içtiğiniz takdirde, cildinizin portakal kabuğu görünümü artabilir. Öte yandan, selülit önleyici kremlerin pek çoğunda bulunan kafein, zehirli maddeleri vücudumuzun problemli alanlarından atar ve bu can sıkıcı görünümden de kurtulmamızı sağlar.
Öneri:
Kahve keyfiniz, günde iki fincanı aşmamalı. Uzmanlar, fazlasının selülite neden olabileceğini söylüyorlar.

ALINTI : Dilek TİHAN


Vücut Tipinize Göre Öneriler

28 Tem

Üst Bedeniniz Darsa

Handball ve kickboxing vücudun üst kısmını çalıştırıp form kazandırıyor ayrıca bol bol yüzerek de forma girebilirsiniz. Askılı giysiler ve büstiyerler yerine sıcak yaz günlerinde kolsuz giysileri tercih edin. Bedeni bol giysiler de vücudunuzun üst kısmını olduğundan daha yapılı gösterir. Özellikle bu yaz oldukça moda olduğundan boyundan bağlı ve ipli bikiniler tam size göre. Mayo giymeyi tercih ediyorsanız üst kısmı çizgili modeller tercih edin.

Karın Bölgesi Fazla İse

Karnı fazla olan kadınların da yediklerine dikkat etmeleri gerekiyor. Karın eritmede hafif ve düşük kalorili yemekleri tercih edin. Öğle yemeklerini yoğurt yiyerek geçirebilirsiniz. Ayrıca yapacağınız egzersizler de fazlalıklardan kurtulmanızı sağlayacaktır. Spor salonuna gidip aletli jimnastik yapmaya vaktiniz yoksa evde bol bol mekik çekin. Giysi seçerken cok dar olmayanlarını tercih edin. Vücudunuza yapışan giysilerden, karnınızı ortaya çıkaracağı için uzak durmalısınız. Kumsalda da iki parça olan plaj giysilerini tercih edin. Yüksek belli bikiniler tam size göre.

Göğüs Kısmı Büyük İse

Spor salonuna üye olup göğüsleri şekle sokan aletlerle bir uzaman kontrolünde göğüs hareketleri yapın. Eğer tek sorununuz büyük göğüsler ise vücudunuzun diğer bölgelerini küçültücü hareketlerden kaçının. Bunun yerine sadece göğüs bölgesini çalıştıran egzersizler yapın. Haftada 3-4 gün düzenli yürüyüş yapabilirsiniz ayrıca her banyodan sonra göğüsünüze soğuk su masajı yapın. Büyük göğüslü kadınların giysi seçiminde de oldukça dikkatli davranmak gerekir. Desenli ve çok dar giymekten kaçınmalısınız giysi seçerken düz renkleri tercih edin. Kumsalda da göğüslerinizin büyüklüğünü gizlemek istiyorsanız düz renk tek parça plaj giysisi ve aksesuarları tercih edin.

Kalça Kısmı Büyük İse

Kalçalarınızı yok etmek için öncelikle kalorisi az gıdalar almalısınız. Tatlı ve kızartma gibi vücudunuzua yağ tutacak yiyeceklerden uzak durun. Özellikle yüzme ve bisikletin kalçalara etkisi oldukça fazla yürüyüş için vaktiniz yoksa koşu bandında tempolu yürüyüler yapabilirsiniz. Geniş kalçalı kadınlara plaj giysisi konusuda en büyük önerimiz iki renkli mayolar. Göğüs kısmı açık kalça bölümü koyu renk olan mayolar tam size göre cünkü koyu renkler o bölgeleri daha dar gösterecek ve ilgiyi üst kısıma çekecektir.

Basen Kısmı Geniş İse

Eğer kalçalarınız vücudunuza göre oldukça büyük ve genişse, bunun en iyi çözümü ip atlamak. İlk gün 30 kez ip atlayın ve bu rakamı yavaş yavaş artırın. Basenlerinizi eritecek bir başka egzersiz ise: Yere yatın. Önce sağ tarafa dönün. Bacağınızın birini dizden kırarak yukarı kaldırın daha sonra diğer tarafa dönerek aynı hareketi diğer bacağınızla yapın. Bu hareketi her iki bacak için de hergün düzenli şekilde 25’er kere yapın kısa sürede basenlerinizin inceldiğini göreceksiniz. Plajda da kalçalarınızı kamufle etmek istiyorsanız etekli mayo veya bikinileri tercih edin. Bikininizin üzerine giyeceginiz kısa pareoyla da basenlerinizi başarılı bir şekilde gizleyebilirsiniz.

Yapılı Bir Sırtınız Varsa

Vücudunun üst kısmı yapılı olan kadınların en büyük sorunlarından biri de sırttaki fazla yağlar. Bu bölgedeki yağlarınızdan kurtulmak için göğüsler dışarda sırtınız dik olacak biçimde haftada 2-3- kez en az 30 kere kürek çekin. Sırt kaslarınız çalışacağı için bu bölgedeki yağlardan kısa sürede kurtulabilirsiniz. Sırtınızdaki yağları plajda sizi rahatsız edecekse onları kamufle etmek için tek parça mayo tercih edin. Özellikle de sırt bölgesindeki yapları kapatacak olan yüzücü tipi mayolar size göre.

Yapılı Üst Beden

Aerobic, kick boxing ve dövüş sporları kaslarımızın çalışmasına ve sıkılaşmasına yardımcı oluyor. Vücudunuzdaki gevşek kasların özellikle kol ve bacak kaslarının güçlenmesi için haftada üç kere ağırlık çalışması da yapabilirsiniz. İki parça ve desenli plaj giysisi giymenizde hiçbir sakınca yok. Özellikle boyundan bağlı modelleri tercih edebilirsiniz.

Omuzlar Geniş, Göğüsler Küçük İse

Geniş omuzlu ve küçük göğüslü kadınlar çeşitli spor aktiviteleriyle problem yaşadıkları bölgeleri forma sokabilirler. Paten, bisiklet ve koşu tam size göre. Yapacağınız çalışma programı ile bir gün koşup ertesi gün bisiklete binebilirsiniz. Böylece hem spor yapıp hem forma girmiş olacaksınız. Göğüslerinizin küçüklüğünü desenli giysilerle kapatabilirsiniz. Plajda ise göğüs kısmı desenli mayo ve bikiniyi tercih etmelisiniz.

Sağlıklı Mutlu Yaşamlar

Dilek TİHAN

Botox

26 Tem

Botox Nedir?

Kırışıklıklar, aynı ifadenin binlerce kez tekrarlanması nedeniyle cilde kazınmış olan çizgilerdir. Kırışıklıklara “ifade çizgileri” veya şekilleri nedeniyle “kaz ayakları” da denir. Kırışıklıkların nedeni cilt altındaki kasların kasılmasıdır.

Botox “clostridium botulinum ” adı verilen bir bakteriden elde edilen arıtılmış bir protein toksinidir. Zararsız olmasının nedeni çok ufak dozlarda kullanılması ve vücuda dağılmamasıdır. Bu protein kullanıldığı bölgedeki kasların rahatlamasını sağlayarak belli bir süre için cildin gerginleşmesini ve dolayısıyla gençleşmesini sağlar.

Gülme, kızma, şaşırma, gözleri kısma gibi hareketler sonucu yüzümüzdeki mimik kasları hareket eder ve buna bağlı olarak üzerindeki ciltte de kırışıklıklar oluşur. Yıllar içinde bu hareketlerin tekrarlanması sonucu ciltte oluşan kırışıklıklar kalıcı hale gelir. Kişinin mimiklerini kullanma alışkanlığı, güneşe maruz kalma süresi, cilt ve kas yapısı, yaş ve cinsiyetine göre bu kırışıklıklar da değişik derecelerde olur.

Kırışıklıklar, aynı ifadenin binlerce kez tekrarlanması nedeniyle cilde kazınmış olan çizgilerdir. Kırışıklıklara “ifade çizgileri” veya şekilleri nedeniyle “kaz ayakları” da denir. Kırışıklıkların nedeni cilt altındaki kasların kasılmasıdır.

İşte bütün bu cilt kırışıklıklarını önlemek için kullanılan tekniklerden birisi de botoxdur. Botox “clostridium botulinum ” adı verilen bir bakteriden elde edilen arıtılmış bir protein toksinidir. Zararsız olmasının nedeni çok ufak dozlarda kullanılması ve vücuda dağılmamasıdır. Bu protein kullanıldığı bölgedeki kasların rahatlamasını sağlayarak belli bir süre için cildin gerginleşmesini ve dolayısıyla gençleşmesini sağlar.

Botox Ne Değildir?

Botoks bir mucize değildir. Yüzünüzde kalıcı olarak hiçbir değişiklik yapmayacaktır. Ayrıca sizi 20 yıl önceki

görünümünüze de kavuşturmayacaktır. Botoks uygulamaları sadece yüzünüzün belli bölgelerindeki kırışıklıklarda düzelme sağlar.

Botox Nasıl Yapılır?

Minik cerrahi iğneler aracılığıyla Botox yüzün sorunlu bölgesinde cilt altına çok ufak dozlarla zerk edilir. Bu sayede kasılmış olan kaslar rahatlamaya başlar. Botox uygulandıktan yaklaşık üç hafta kadar sonra en yüksek verime ulaşır. Botoxun kalıcılık süresi bünyeden bünyeye fark etmekle birlikte yaklaşık 3-6 aydır. Genellikle tavsiye edilen, tedavinin her 4-6 ayda bir tekrarlamasıdır.

Botox uygulamasının ardından bölgeye buz uygulanması olası şişlik veya rahatsızlıkları azaltır. Tedavinin tümü yaklaşık 10-15 dakika sürdüğünden normal yaşama hemen dönülebilir. Ancak yatma pozisyonuna geçmek için 4-6 saatin geçmesi beklenmelidir. Botoxun çevresindeki kaslara dağılmaması için Botox uygulanmış bölgenin ovuşturulmaması da gerekir.

Botox Neden Yapılır?

Botox yapılmasının temel amacı yüzde veya vücudun başka bir bölgesinde doğal olarak ortaya çıkan kırışıklıkların giderilmesidir. Botox; bu amaçla uygulanan tedavi yöntemlerinden sadece biridir ve mutlaka uzman bir doktor tarafından uygulanmalıdır.

Botoxun Yan Etkileri

Yetkili ve deneyimli kişiler tarafından yapıldığı sürece tehlikesi olmayan Botoxun toksin olması nedeniyle fazla dozda verilmesi durumunda veya uygulamanın yanlış bölgeye yapılması halinde “ptosis” adı verilen göz kapağı problemi ortaya çıkabilir ve hastanın birkaç hafta rahatsız olmasına sebep olur.

Görülebilecek diğer yan etkiler baş ağrısı, solunum yolu enfeksiyonları, nezle sendromu ve mide bulantısı gibi şikayetlerdir. Çok daha az görülmekle birlikte kaydedilen diğer yan etkiler de: yüzde ağrı, iğne bölgesinde kırmızılık, kas zayıflığıdır. Bu etkiler genellikle geçici ve çok az vakada da birkaç ay süreli gözlenmiştir.

Ne dozda kullanılıyor?

Botoxun güvenli bir tedavi yöntemi olduğunu belirten uzmanlar tedavide kullanılan dozlar için şu bilgileri veriyorlar: “Tıpta ve kozmetikte kullanılan ‘Botox’un imal edilmesi için ‘Clostridum Botulinum’ adı verilen bakteriler, laboratuarlarda saflaştırılıp, sulandırılarak, zararsız hale getiriliyor. Kozmetik tedavisinde kullanılan dozaj, yaklaşık 50 ünite olup, bu doz tamamen güvenlidir. Ağır kas sorunları yaşayan hastalar için ise 1.000 üniteye kadar enjeksiyon yapılabilir. Yüksek doz nedeni ile zehirlenme sonucu hayati bir tehlikenin ortaya çıkabilmesi için 25-30 şişe veya 2500-3000 ünitelik doz kullanımı söz konusudur.”

Alıntı : Dilek TİHAN

Şampuan kullanımıyla ilgili yanlış bilinenler

26 Tem

Şampuanlar hakkında en çok bilinen yanlış bol köpüğün saçları daha temiz hale getirdiğidir. Doğru mu? Tam olarak değil. Saçlarınız köpürdükçe temizlendiğini düşündüğünüz için bu sizde rahatlatıcı etki yapabilir. Köpük şampuanda bulunan moleküllerin havayla etkileşimi sonucu oluşan minik kabarcıklardır. Saçlarınızı temizleyen şampuandaki kimyasaldır köpük biraz da işin hilesidir.

“Saçlarınızın daha çok uzamasını sağlayama özelliği doğru mu?” Kısmen doğru.. Saçlarınızı sıkça boyatıyor, jöle ve sprey kullanıp, sık sık şampuanla yıkıyorsanız böyle bir bakım yapmak yararlı olabilir. Ancak haftada bir defadan fazla kullanmayın. Saçlarınızı ve saç derinizi zararlı diğer kozmetiklerden arındırıcı ürünler, üst derinizi koruyarak saçlarınızın sağlıklı büyümesini sağlar.

“Saçları her gün yıkamak sağlıklı ve güvenlidir.” Eğer yağlı bir saça sahipseniz her gün sabunlamanız iyi olabilir. Ancak yağlı saçlarda bile panthenol, shea yağı içeren, nemlendirici özellikli hassas formüllerle sunulan şampuanlar tercih edilmeli. Kuru ve kabarık saçlı kişilerin ise daha dikkatli olup saçlarını iki günde bir yıkamaları doğru olur. Ne tür bir saça sahip olduğunuzu belirleyin ve saçınıza zarar veren şampuanlardan uzak durun. Besleyici ve nemlendirici özellikli şampuanları seçin.

“İyi bir sonuç için şampuandan sonra saç kremi gibi düzeltici ürünler kullanın.” Bu da yanlış. Kimyagerler her şişenin içine çok fazla şey ekliyor. Şampuanınız bile saçlarınızda biriken saç kremi ya da nemlendiricileri temizleyemez. Koruyucu ve su içeren düzleştirici ürünleri kullanın. Eğer saçlarınız çok yağlıysa kulaklarınızdan itibaren aşağı kadar ince bir tabaka halinde uygulayın.

“Saçlarınız bir süre sonra kullandığınız şampuana alışır. Neden yeni çıkan bir markayı denemeyesiniz?” Bu da yanlış. Saçlar ölür yani hiçbir şeye alışmaz. Ancak bu süreçte yeni formülün saçlarınızı nasıl etkilediğini gözlemleyebilirsiniz. Yani şampuanınızı seviyorsanız, değiştirmek için neden yok.

Saç nasıl yıkanmalı?

Saç yıkamasında kullanılacak doğru yöntemler saçın parlaklığını arttırıyor. Daha güzel ve sağlıklı saçlara ulaşmak için uzmanlar, saç yıkama işlemiyle ilgili şu tavsiyelerde bulunuyor. “Saçın güzel olması için öncelikle temiz olması şarttır. Şampuanınızın etkisini ve genel saç hijyeninizi artırmak için, fırçalarınızı sık sık sabun ve sıcak suyla temizleyin. Şampuan öncesi saçınızı kir ve tozdan arındırmak için fırçalayın. Şampuanınız daha etkili olacaktır. Krem işlemini uygularken, kullandığımız saç kremi herhangi bir bakım özelliği taşımıyorsa saç derisine temas etmeyecek şekilde sadece uç kısımlara uygulayın ve bol suyla durulayın. Saç derisinin asit seviyesi ciltten daha fazladır. Bu nedenle bazik özellikli sabun, saç için kesinlikle tavsiye edilmez. Saç tellerinin kurumasına ve canlı hücrelerin tellerden ayrılmasına neden olur. Şampuanın köpürme oranı, içeriğindeki köpürtücü maddelere ve kullanılan suyun sıcaklığına bağlıdır. Ayrıca saç ne kadar kirliyse, şampuan o kadar az köpürür. Su ne kadar sert ve kireçliyse, o kadar fazla şampuan kullanmak gerekir. Kısaca köpürme, şampuanın çok fazla temizlediği anlamına gelmez.

Yanlış fırçalama ve yıkama saçların kırılmasına sebep oluyor

Kafa derisi ve saçlar kötü kullanılmaya oldukça dayanıklı olmasına rağmen fazla veya yanlış yapılmış permadan, boyadan, renk açıcılardan veya masajdan zarar görebiliyor. Saçın dayanabildiği “güzelleşme” miktarı kişiden kişiye değişiyor. Promed Genel Koordinatörü Reyhan Hacıeyüpoğlu Yüksel, doğru saç bakımının püf noktalarını anlattı. Yüksel, yanlış fırçalama, yanlış yıkama ve düzensiz saç kesimi gibi kötü bakımın saçların kırılmasına sebep olduğunu söylüyor. Saçlarınızın uzun ömürlü olması için, doğru bakım ürünlerini seçin, yıkarken nazik davranın, tahta fırça kullanın, uyurken bile saçlar kırıldığı için saçları yukarı doğru toplayın.

Uzun saçların etkilendiği en büyük problem saç uçlarının kırılması. Bu kırıklar saç uçlarında ayrılma, koparak saçın kısa kalması ve genel anlamda saç sağlığının bozulması gibi etkileri de beraberinde getiriyor. Sabah uyandığınız andan tekrar yattığınız ana kadar ve hatta uyurken bile saçların kırılmasına sebep olan etkenler vardır. Genellikle bu etkenlerden ilki ve en sık rastlanılanı (yanlış fırçalama, yanlış yıkama, düzensiz saç kesimi gibi) kötü bakım.

Basit bazı bakım tekniğiyle ve doğru ürünler kullanarak, uzun, gür, ışıltılı ve sağlıklı saçlara sahip olabilirsiniz.

Uyandığınızda parmaklarınız yardımıyla saçınızdaki karışıklıkları ve varsa düğümleri saçı zorlamadan açın. Öne eğilin ve saçınızın öne doğru dökülmesini sağlayın. Kullandığınız fırçaların mutlaka tahtadan, doğal ve yumuşak bir fırça olmasına özen gösterin. Fırça yardımıyla saçı önce üstten, kökten uca doğru, fırçalayarak saçınızı havalandırın; sonra da iç taraftan fırçalayın. Daha sonra doğrularak aynı işlemi tekrarlayın. Fırçaladığınız tutamlardan elinizi geçirerek statik elektriği alın. Beş kere ile başlayarak ve rahat bir rutine oturtuncaya kadar her hafta saçınızı taradığınız fırça darbesi adedini artırın. Saçınız fırçalanma miktarı arttıkça yağlanmaya başlarsa fırçalama sayısını azaltın. Saçınızı sadece kuruyken fırçalayın. Saçın en zayıf olduğu zaman ıslak olduğu zamandır. Bu nedenle ıslakken fırçalamak saça zarar verebilir. Mümkünse saç kuruyken bile fırçalamadan önce tarayın.

Saçların yıkanması sırasında da dikkatli olmak gerekiyor. Saçı ıslatıp şampuan sürmeden önce bir kat saç kremi sürmek saçların yıpranmasını önleyebilir. Saç kremi uygularken kıstasınız hep kulak hizasının altı olsun, asla kremi saç diplerine sürmeyin. Kremi mümkün olduğunca az kullanın. Fazla krem çoğunlukla kırılmayla sonuçlanır ve saçın bazı katmanlarının zedelenmesine neden olur. Kremden sonra normal şampuanla yıkama yapılabilir, burada da “Saçınıza karşı nazik davranın.

Şampuan alırken saçın doğal yağ ve özelliklerini zedelemeyecek yumuşaklıkta şampuanları tercih etmek gerekiyor. Saç diplerine şampuanla masaj yapmak kan dolaşımını artırarak beslenmesini sağlıyor. Saç kurutma makinesi yerine mümkünse daima açık havada kurutulması saçların sağlıklı kalmasını sağlıyor. Uyuma pozisyonunuz bile saç sağlığınızı etkiler. Huzursuz uyuyanlar uyku sırasında saçlarını bol bol kırar. Uykuda huzursuzsanız saça zararı azaltmak için saten yastık kılıfı deneyin. Yatarken saçı yukarı doğru; ama sıkı olmadan toplamak da iyidir. Ancak saçı toplarken mutlaka kumaş kaplı lastikler kullanmaya özen gösterin.

Şampuanınız neler içerir?

Su
Şampuanların içerdiği su diğer içeriklerin sıvı olarak akışkanlığını sağlar. Şişenin % 80’i sudur.

Ammonium Lauryl Sulfate /Ammonium Laureth Sulfate / Sodium Lauryl Sulfate
Bu aktif maddeler deterjanın kimyasal söylemidir. Tüm temizliği yapan kaslardır.

Cocamide DEA, MEA, or TEA / Cocamidopropyl Betaine

Bu yumuşatıcı bileşenler şampuanın köpürmesini sağlar. Nemlendirici ve inceltici formül şampuanın daha kolay dökülmesini sağlar.

Sodium Citrate (SC)

Bu kimyasal şampuanın saçlarınızı yıkarken pH seviyesini korumasını sağlar. Yağlı ve kirli saçların daha parlak ve yumuşak olmasını sağlar.

Glikol Distearate/Stearate

Saçlarınızdaki dalgaları bir masör gibi yumuşatır ve saçlarınızın daha güzel görünmenizi sağlar. Saçlara parlaklık veren bu formül, şampuanın şişeden daha iyi dökülmesini de sağlar.

Polyquaternium/Quaternium
Bu yumuşatıcı bileşen fabrikalarda kumaşı yumuşatan kimyasallar gibi işlev görür. Saçı kalınlaştırır ve düzeltir.

Dimethicone/Cyclomethicone
Silikon yağlar deriyi kaplar, saç köklerini kalınlaştırır, saçın elektriklenmesini önler ve parlak görünmesini sağlar. Eğer saçlarınız kıvırcık, yıpranmışsa şampuanınızın bu bileşeni içerdiğinden emin olun.

Panthenol
B vitaminin bir formu olan panthenol, saç telini içerden ve dışardan güçlendirici olarak görev yapar. Saç köklerini güçlendirir ve saça parlaklık kazandırır.

Cetyl/Oleyl/Stearyl Alcohol

Bu sözcüklere bakarak kurutucu, kötü olarak algılamayın. Sulandırılmış alkol şampuanın saçın yüzeyindeki yağları arındırır. Sonuç kolayca açılan saçlardır..

Fındık, Ceviz Yağları /Shea Yağı

Bu doğal içerik doğal nemlendiricilerdir.. Saçı ve saç köklerini rahatlatır, nemlendirir ve korur.

Ascorbic Acid/Citric Acid

C vitaminden elde edilen doğal asitler saç derisini yumuşatır ve saça parlaklık verir.

Octyl Salicylate/PABA

Saçınızı ve saç derinizi güneşten koruyan bu bileşen saç renginizi uzun süre korur.r.

Neden kuaför şampuanları daha iyi hissettirir?

Salonlarda saçlarını yıkatanlar bilir, bir nevi orgazm rahatlaması hissedilir. Bu sürpriz değil aslında. Saç deriniz hassas ve rahatlatan dokunuşlara çabuk tepki verir. Şampuanlama sırasında başkasının dokunuşları masaj etkisi yapar ve saç derinizdeki kan akışını hızlandırır, sizi rahatlatır. Ancak bilimsel bir sonuç şu ki; saç derinize masaj uygulandığında buradaki sinirler beyninize rahatlama sinyalleri gönderir. Sonuç olarak rahatlamış ve iyi hissediyor olursunuz.

Kimyasal şampuanlar yerine doğal şampuanları denediniz mi? İlerleyen günlerde sizlere bu konuda da bilgi vereceğim.