Tag Archives: Damar

Limon Mucizesi

20 Şub

Bakın limonun bizlere ne gibi faydaları var;

  •  Ateşi düşürür. 
  • Tansiyonu düşürür.
  • Kanı temizler.
  • Susuzluğu giderir.
  • Kalbi kuvvetlendirir.
  • Damar sertliği ve romatizma için yararlıdır.
  • Okumaya devam et

Sihirli İksir

19 Ağu

Tıkalı damarı olanlar, Göğüs ağrısı çekenler, Kilolarından şikayetçi olanlar, Yüksek kolesterolü olanlar, Böbreklerinde ve Safra keselerinde taş olanlar ve Bağışıklık sistemi zayıf olanlar… Size vereceğim bu terkip bu şikayetlerinizden kurtulmanıza yardımcı olacak olan, doğal bir karışımdır.

Okumaya devam et

Elma Sirkesi ve Faydası

14 May

SİRKE yapımı için en uygun elma türü şeker oranı yüksek kış elmalarıdır. Değişik çeşitlerin bir araya getirilerek kullanılması da sirkeye ayrı bir lezzet katar. Sirke yapımında kaçınılması gereken elma türleriyse ham ve ekşi olanlardır.  Sirke yapımında dikkat edilecek en önemli konuysa hijyendir.

Okumaya devam et

Sağlıklı ve Uzun Yaşamanın SIRRI

15 Şub

Sağlık hepimizin en değerli kaynağı. Sağlıklıyken gözlerimizle , bedenimizin diliyle çevremize enerji yayarız.Daha güçlü, daha başarılı ve daha etkileyiciyizdir.Herkese çekici görünürüz. Herkes bu duygu içinde olmak istiyor. Kim daha genç göstermek istemez ki. Aslında hepimizin özünde bir sağlık deposu mevcut zaten. Uzun yıllar yaşamak için vücudumuzda her şey var. Sağlık depomuzu korumak için iki şey çok önemli.

a) Tehlikelerden kaçmak ; örneğin sigara, alkol, trafik kazaları vs

b) Vücudumuza gereken faydalı şeyleri her gün sistemli olarak yapmak: örneğin spor , dengeli beslenme, dinlenme vs.

Okumaya devam et

Asrın İlacı PROPOLİS

9 Eyl

Propolis nedir?

Propolis, arılar tarafından ağaçların tomurcuk ve kabuklarından toplanan, reçineli ve mum kıvamında olan ve arıların kovan içi temizlik ile kovanın yalıtımında kullandıkları bir maddedir. Rengi ve fiziksel özellikleri kaynağına göre değişmekte ve kovanda arılar tarafından çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır. Arılar, kovana giren ve taşıyamayacakları kadar büyük olan böcekleri öldürüp bu sıvıyla kaplarlar ve onu yalıtırlar. İnsanlar da arıların ürettiği bu maddeyi sağlık için tüketmektedir.

1 mg Propolis, yaklaşık olarak 20 mg Penisilin’e denk gelmektedir.

Etken maddeleri nelerdir?

Okumaya devam et

Damarı Tıkayan Ne?

3 Eyl

PROF. DR. KENAN DEMİRKOL, AKILLI BESLENMENİN MATEMATİĞİNİ ANLATTI “Damar tıkayan kolesterol değil, şeker!

Gazetelerden kesip buzdolabına astığınız bütün “kibrit kutusu kadar” reçetelerini çöpe atın! Prof.Dr. Kenan Demirkol, A’dan Z’ye akıllı beslenmenin matematiğini anlatıyor… Şeker, vücudumuzu, demir paslanır gibi paslandırıyor, eskitiyor; çocuklarımızın hücrelerini 12 yaşında yaşlandırıyor. Şekeri, gıda sanayiinden söküp atmak zor ama, işe evlerimizin kapısından başlayabiliriz!

Prof. Dr. Kenan Demirkol genel cerrah. Muayenehanesinin kapısında “prof.” yazmıyor. “Ben üniversitede hocayım, burada hekim” diyor. Söz bir ara “kronometreli doktorlara” geldiğinde, yani 15 dakika muayene süresini aşınca ikinci vizite ücretini alanlara çok şaşırdı. Çünkü kendisi saat takmıyor, “dalgınlıkla saatime bakar da hastayı tedirgin ederim” diye. Uzmanlık alanı, beslenmeyle yakından ilgili olan sindirim sistemi organları. Ancak Demirkol bir “akıllı beslenme” uzmanı. Bunu bir insanın tüm bedenine ilişkin olduğu kadar, siyasi ve toplumsal boyutlarıyla da ele alıyor. Peki beslenme nedir? İlk aklımıza gelen, şişmanlık-zayıflık. Özellikle kadınlarda modasına göre sıfır bedenle, 90-60-90 arasında değişen ölçülerde olmak ya da olmamak. Doğru mudur? “Kibrit kutusu kadar” reçetelerini bir yana bırakıp, Demirkol’a: “Neden düşmandır şu ünlü üç beyaz?” diye sorduk. O, şekerle başladı.

Okumaya devam et

Zencefil ve Faydası

1 Ağu

Zencefil o kadar önemli bir bitki ki, evinizden eksik etmemenizi tavsiye ediyoruz. Yazımızı okuyunca sizde bize hak vereceksiniz!

Zencefil kökünün bileşiminde önemli etken maddeler var. Taze zencefil etken madde bakımından daha zengin; yüzde 80 su, yüzde 2 protein, yüzde 1 yağ, yüzde 12 nişasta, kalsiyum, fosfor, demir, B ve C vitamini içeriyor. Kuru zencefilde su oranı yüzde 10.

Zencefilin; iştah açıcı, antiseptik, midevi, gaz söktürücü, sindirimi düzenleyici, solunum, toksin atıcı, yollarını açıcı etkileri bulunuyor. Zencefil kan damarlarını açar, terleme ve sıcaklık yapar, kalbi canlandırır.

Londra’da St. Bartholomew hastanesinde yapılan bir klinik çalışmada, zencefilin hastaların anesteziden uyanınca gösterdikleri bulantı ve kusma belirtilerini antiemetik ilaçlardan daha çok önlediği ortaya çıktı.

Rahat uyumayı sağlıyor

Uykusuzluk, kas ağrısı, sabit kusma gibi belirtilerle hasta olan bir kişi, zencefil ve baldan yapılmış çay içerlerse terleme olur, ağrılar azalır, ateş düşer ve derin bir uyku gelir.

Enfeksiyon sonucu oluşan ateşleri düşürmede de ucuz, hazırlanması kolay, güvenli bir ilaç olan zencefil; insanlığa tarihten gelen bir mirastır.

Okumaya devam et

Isırganotu ve Faydası

28 Tem

Isırgan Otu (Urtica diocia / urens)

Kökünden başlamak üzere, kökü, yaprakları, tohumları bile şifalı olan bir bitkidir. Eski çağlarda da büyük bir saygınlığa sahipti. Albrecht Dürer 1471 – 1528 bir tablosunda, elinde ısırganotu olan bir meleğin Allah katına uçusunu canlandırmıstı. İsviçreli botanik bilimci Künzle, bir yazısında, yakıcı özelliği sayesinde (Tüylerde bulunan histamin ve asetilkolin) korunmamış olsaydı, bitkinin kökünün çoktan kurumuş olacağını belirtmişti. Eğer kendini koruyamamış olsaydı, haşarat ve hayvanlar onu çoktan yok etmişlerdi.

Büyük ısırgan otu (Urtica diocia L.), çok yıllık ve otsu bir bitkidir, boyu bazen 1 m’yi geçer, yapraklar koyu yesil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür.

Küçük ısırgan otu (Urtica Urens L.), bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Boyu 60 cm kadar olabilir. Yapraklar açık yeşil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Duvar kenarları ve harabeliklerde bol olarak görünür.Her iki türün de yaprakları 2-4 cm uzunlukta, oval veya kalp biçimindedir. Taze iken deri ile temas edince deride kızartı ve yanma yapar.

Dızlağan ve dikenli ısırgan isimleriyle de bilinir. Türkiye’ de  her iki tür de yetişir.

Egzema ve egzemaya eşlik eden baş ağrıları ısırgan otu çayı ile iyileştirileilirler. Isırgan otu, böbrek ve mesane taşı oluşumuna karşı da kullanılabilir. Böbrek hastalıkları ve zorlu baş ağrıları genellikle bir arada görülürler. Egzemalar genellikle dahili bir nedene dayandıklarından, onları içerden, kan temizleyici bitkilerle iyleştirmek gerekebilir. Isırganotu, en başta gelen kan temizleyici ve aynı zamanda kan yaptırıcı bir bitkidir. Böylece, pankreas üzerinde de çok olumlu etkileri olduğu için, ısırganotu çayı ile kandaki şeker düzeyi düşürülebilir. İdrar yolları hastalıkları ve iltihapları, da bitki çayı ile iyileştirilebilirler. Aynı zamanda da dışkılama kolaylıkları sağladığından, bir ilkbahar kürü için özellikle önerilir. lkbaharda ve sonbaharda filizlendiğinde, onunla 4 haftalık bir çay kürü yapmak önemlidir. Sabahları aç karnına, kahvaltıdan yarım saat önce bir bardak ve gün boyunca 1-2 bardak çayı yudumlanarak içilebilir. Bu tür çay kürlerinden sonra kişi kendini anlatılamayacak kadar iyi hissedebilir. Ayrıca bu çayın lezzeti hiç de kötü değildir. Ama duyarlı kişiler, ona biraz papatya veya nane ekleyerek, lezzetini ve kokusunu değiştirebilirler.

Isırganotu, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, dalak hastalıklarında, solunum sistemi balgamlanmasında, mide kramplarında ve ülserlerinde, bağırsak ülserlerinde ve akciğer hastalıklarında öncelikle önerilir.

Mikroplu hastalıklarda ve mikrop salgılanan hallerde de bitki çok iyi bir yardımcıdır. Belirli bir yaştan sonra bedendeki demir miktarı azalmaya başlar. Bu nedenle, yorgunluk ve bitkinlik halleri görülür, kişi yaşlandığını düşünmeye başlar ve verimliliği giderek azalır. Işte bu durumlarda, demir içerikli taze ısırgan otu ile çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bir ısırgan otu küründen sonra, kişi kendini çok kısa bir süre içerisinde eskiye oranla çok daha rahat hisseder, enerji ve çalısma gücü geri gelir, dış görünüm olarak da belirgin bir düzelme başlar. Safrakesesi rahatsızlığı ve kansızlık durumlarında da bitki çayı fayda sağlayacaktır. Ödemlerde, ısırganotu bedendeki fazla sıvıyı emerek büyük yararlar sağlar. Kan yaptırıcı özelliği sayesinde, kansızlık solgunluklarında, alyuvarlar eksikliğinde, anemi de yardımcı olur. Herhangi bir alerji rahatsızlığı çekenler (bahar nezlesi dahil) uzun bir süre ısırganotu çayı içebilirler. Bitki, soğuk algınlığına yatkınlığı önler, romatizma ve gut hastalıklarında yardımcı olur.

Taze ısırganotu yaprak ve kökünün kaynama suyuyla baş yıkanabilir  ve saçlar canlanarak, sık bir biçimde büyümeye başlarlar. Her tür saça özellikle iyi gelen ısırganotu tentürü herkes kullanabilir. Kafa derisi kepeksiz, saçlar sık, yumuşacık ve parlak! Damar tıkanıklıklarında da (baldırlarda), ısırganotu çok büyük yardımlar sağlar. Bu hastalığı çeken bazı kişiler, ağer zaman geçirmeden, ısırganotu kökü ayak banyoları yapacak olurlarsa, olası bir bacak empütasyonundan kurtulabilirler. Her tür kramp, nerden gelirse gelsin, kan dolaşımı bozukluğunun habercisi olabilir. Böyle durumlarda, bitkinin kaynama suyula masaj veya banyo yapmak fayda sağlayacaktır. Bu durum, koroner damarlarının daralması gibi özel durumlarda da geçerlidir. Belden yukarısı banyo küvetine doğru eğilir ve kaynatılmış bitkinin ılık suyuyla kalp bölgesine hafifçe masaj yapılır. Siyatik, lumbago ve kollarda, bacaklarda oluşan sinir iltihaplanmalarında, ağrılı bölgelere, yapraklı taze ısırganotu dalı hafifçe sürülür. Örneğin siyatikte, ayak ekleminden başlamak üzere, dıştan kalçaya kadar ve oradan da bacağın iç tarafından topuğa kadar yavaşca sürülür. Bu iki kere daha yenilenir ve son olarak, kalçadan başlayarak aşağı doğru inilir. Gerektiğinde daha başka bölgelere de aynı biçimde uygulanır. Isırganotunun sebep olduğu kaşıntıyı önlemek için, işlem sonunda o bölgeler pudralanır.

Değerli etken maddeleri (Potasyum tuzları, organik asitler-formik asit, histamin, asetilkolin ve Vitamin C) alabilmek için, çay hazırlanırken, yapraklar yalnızca haşlanır (kaynatılmaz). Isırganotu, koruyucu olarak da günde bir bardak içilebilir.

Kullanılan bitki ne kadar taze olursa, şifalı gücü de o kadar fazladır. Kış için bir miktar stok yapmayı da unutmayın ve kurutacağınız bu ısırganları mayıs ve haziran ayının güneşli günlerinde toplamaya dikkat edin. Kendi sağlığınız için bir şeyler yapabildiğinize sevinin! Ama ama en önemlisi sadece ihtiyacınız kadar bitki toplayın.

Şifası kök, sap ve yaprak ve çiçeğindedir. Bitki ne kadar taze olursa tedavi gücü o oranda fazladır. Kışın kullanımı için Mayıs ayında toplanıp, kurutulmalıdır. Tohumları ise Temmuz- Ağustos aylarında toplanıp, gölgede kurutulmalıdır.

Yaprak tüycüklerinin köklerinde bulunan histamin benzeri bir madde nedeni ile şiddetli kaşıntılara neden olur.

A-C vitamini ihtiva eder.


İçeriğinde demir ve bağırsak, karaciğer, pankreas ve safra kesesi salgılarını uyaran “sekretin ” isimli bir madde vardır.

Kanser den bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden koruyucu etkisi vardır.

Siyatik, lumbago ağrılarını giderir.1- 200gr’lık 6 tam ısırgan otu banyosu 6 ay boyunca yapılır.
(Ayak eklemlerinden başlamak üzere dıştan kalçaya kadar ve oradanda bacağın iç tarafından topuğa kadar yavaşça sürülür. Bu iki kez daha yinelenir ve son olarak kalçadan başlayarak kaba etten aşağıya doğru inilir. Gerektiğinde daha başka bölgelerde aynı biçimde uygulanabilir. Kaşıntıyı önlemek için o bölgeye pudra sürülür.)

Romatizma ve mafsal ağrılarında buralara uygulanırsa kan dolaşımını uyaracağından ağrıların giderilmesine yarcımcı olur. Yalnız bu işleme deri kızarınca hemen son vermek gerekir.

Kanı temizler, alyuvarları yeniler, kan yapıcıdır.Kan şekerini düşürür, ödemi giderir.

Bağırsak temizleyici, gaz gidericidir. İdrar söktürücü, idrar yolları hastalıkları ve iltihaplarında , (çayı veya kökleri kaynatılarak içilir.)

Bedeni güçlendirici ve uyarıcıdır. Vücudun savunma gücünü artırmak için ısırganın tohumları kullanılır.

Fazla aybaşılarda, adet düzensizliklerinde, kanlı basurda ,burun kanamalarında durdurucu özelliğe sahiptir. Şurubu kanı pıhtılaştırır.

Mide krapların da ve ülserinde, bağırsak ülserinde kullanılır. Karaciğer,safra kesesi, dalak akciğer hastalıklarında(yaprakları haşlanarak hazırlanır. Önleyici olarak da yıl boyunca günde 1 fincan içilir.)

Gut ve fistüllere iyi gelir.(Çayı)

Boğaz ağrılarında, göğsü yumuşatmada ve balgam söktürücü olarak kullanılır.(boğaz ağrılarında şurubu kullanılır.)

Şeker hastalığı ve bulantısında; 50gr. ısırgan yaprağı, 1litre suda haşlanır, süzülür ve bu çay her yemekten önce bir çay bardağı içilir.

Herhangi bir allerji rahatsızlığı olanlar (bahar nezlesi dahil) uzun bir süre ısırganotu çayı içmelidir. Soğuk algınlığına karşı korur.

Tansiyon düşürücüdür.Zehirlenmelerde kullanılır.

Damar kireçlenmesi ve damarları açmada kökleri kullanılır. Baldırlardaki damar tıkanıklıklarında, ısırgan kökü ayak banyosu, kramplarda ısırganotu banyosu yapılır. Kroner damarların daralmasında banyonun yanısıra, kaynatılmış bitkinin ılık suyu ile kalp bölgesine hafifçe masaj yapılır.

Baş ağrılarında; 2.5 litre çay 1 güne yayılarak içilir. Prostat büyümesinde kökler kaynatılıp suyu içilir.

Ağız çevresi ve koltukaltı iltihaplarını giderir.Kullanımı (genel) 3-4 ölçek sekrencebin, maydanoz, veya kereviz suyu, ısırganotu karıştırılıp günde 1-2 fincan içilir.

Nasır ve tırnak mantarlarında çayı içilir. Ellerde bu çayla yıkanırsa güzelleştirir.

Egzama ve sivilcelerde şurubuna batırılan pamukla yıkanır, temizlenir, aynı zamanda çayı içilir.

Saçları canlandırır, dökülmesini önler, sıklaştırır, kepeği giderir. -Taze ısırgan ve kökü kaynatılarak suyuyla saçlar yıkanır. – Tenyür ile kafa derisine hergün masaj yapılır.

Kullanım Biçimleri:

Çay Hazırlamak:

Yaprak Çayı: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırganotu, orta boy bir su bardagı dolusu kaynar suyla haşlanır, 5-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-4 bardak yeni demlenmiş çay aç karnına veya öğün aralarında tatlandırılmadan içilir. Kokusunu veya tadını rahatsız edici bulanlar çaylarına biraz nane ilave edebilirler.

Kök Çayı: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış kök, bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine getirilir, 4-5 dakika kaynadıktan sonra, ateşten indirilip 5-10 dakika demlendirilir ve süzülür. Günde 3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir.

Tohum Çayı: Havanda hafifçe ezilmiş bir tatlı kaşığı tohum, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak su ile haşlanır, üstü kapalı olarak 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay, yemeklerden yarım saat önce soğutulmadan içilir.

Isırganotu tentürü İlkbaharda veya sonbaharda sökülen kökler bol suda iyice yıkanır, elden geldigince ince kıyılır ve bir sisenin bogazına kadar doldurulur. Köklerin üstüne çıkacak kadar 35-40 derece etil alkol eklenir, hergün çalkalanarak güneste 14 gün boyunca bekletilir ve süre sonunda bir tülbentten geçirilerek süzülür. Koyu renkli siselerde, serin bir yerde yıllarca saklanabilir.

El ve Ayak Banyoları: Iki avuç dolusu yıkanmıs kök, sap ve yaprak, 5 litre soguk suya konularak, 10-12 saat bekletilir ve sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır. Banyı sırasında bitkiler suyun içinde kalabilir. Bu banyo suyu, yeniden ısıtılarak, 2-3 kere daha kullanılabilir.

Saç Yıkamak: 4-5 avuç taze veya kurutulmus yaprak, 5 litre suya koyulur, agır ateste kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5 dakika demlendikten sonra süzülür. Kök kullanıldıgında ise, 2 avuç dolusu ince kıyılmıs kök, 10-12 saat soguk suda bekletilir, sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 10 dakika beklendikten sonra süzülür. Bu durumda, saç yıkamak için sodalı sabun gerekir.

Isırgan tohum yağı, Avrupa’da gençlik yağı olarak anılıyor. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kanı temizliyor, virüslere karşı güçlü etki gösteriyor…

Genel olarak dokusal dayanıklılığın korunması, yaşlanmanın geciktirilmesi, yeniden oluşumun güçlendirilmesi gibi, doğrudan bağışıklık sistemini ve direncini destekleyen maddeler içerir.

Bu genel etkinin açıklanması halen mümkün olmamıştır. Sebebi içeriğinin bilinmemesi değil, nadir rastlanan zenginliğidir.

Isırgan tohumlarının preslenmesi ile elde edilen ısırgan tohum yağının, soğuk sıkım olanı kıymetlidir. Dahilen kullanımlarda ekolojik ve soğuk sıkım olanı tercih edilmesi tavsiye edilir.

Granülünde %30’u aşan kaliteli protein, % 8,5 kadar yağ ve önemli miktarda oligo şekerler vardır.
Proteinler mevcut doku yapısının inşasında rol oynar.

Oligo şekerler arasıdan bulunan nötral polisakkaritler virüs ve patolojik dokunun bir hücreden diğerine geçişinde enzimleri baskılayarak, patolojik amillerin yayılmasını yavaşlatır.

Lektin ve izolektinler doğrudan virüs karşıtı etki gösterir.

Biyoflavonoidler iltihap oluşumunu baskılar.

Folik asit ve vitaminler kan yapımını destekler.

Lignanlar östrojen eksikliğini azaltır.

Seratonin türevi maddeler psişik dengeye faydalıdır.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR

Bütün bu önemli maddelerin ayrı ayrı etkileri halen incelenmekte, kullanılmasına neden olan bağışıklık sistemini güçlendirici, virüs ve bakteri enfeksiyonlarına karşı direnci arttırcı, iltihap giderici ( özellikle prostata etkili ) ve kan temizleyici ( toksinleri bertaraf edici ) etkilerinde bu maddelerin tek tek alımından ziyade kombinasyon halinde alınmasının yararlı olduğu kabul görmektedir.

Avrupa’da gençlik yağı ( jugendöl ) adı ile alınır.

Haricen günde 5 damla gibi çok az kullanılan çok değerli bir yağdır.

Yetişkinler için dahilen doz; günde 2 tatlı kaşığı, 6 yaşından küçükler için 1 tatlı kaşığıdır.

Bilinçli kullanılmalı ve ne için ve ne kadar zaman tüketildiğine dikkat edilmelidir.

Her şeyin fazlasında olduğu gibi, alerji ihtimali dikkate alınmalıdır.

Referanslar:

1-“Gesundheit aus der Apotheke Gottes” “Tanrı’nın Eczanesinden Saglık”, Maria Treben

2-Türkiye’de Bitkilerle Tedavi, Prof.Dr. Turhan Baytop, I.U Eczacılık Fak.

3-“Bir Yudum Sağlık”, N.Eröztürk, Anahtar yayınları, İstanbul,2000

4-“Maria Treben’s Heilerfolge”,”Maria Terben’in Tedavi Başarıları”, M.Treben,Çev.:Niyazi Eröztürk

Enginar ve Faydası

5 Tem

Vitamin ve mineraller bakımından zengin olan enginar, vücudumuzda kanı temizliyor, beyin hücrelerini yeniliyor, karaciğerle dost sebze ve daha bir çok hastalığın şifa kaynağı. İşte enginarla ilgili merak ettiğiniz şeyler.

Enginarın latince adı “cynara scolymus”, Dünya’da ve Türkiye’de kültürü yapılan bir bitkidir. Tıbbi bitki olarak ve sebze olarak kullanılır. Sinop yöresinde yabanileşmiş olarak C.cardunculus yetişmektedir. Tıbbi tedavide yaprakları kullanılır, cynarae folium etken maddesi içerir.


Sağlıklı yaşam için harika sebze!

Enginarın içinde zengin besin maddeleri saklı. Mevsiminde tüketerek enginara saklanmış zengin besinlerden faydalanabiliriz.

  • Protein ve karbonhidrat içeriyor.
  • A, B, C, D vitaminlerinden yana zengin.
  • Kalsiyum, magnezyum, manganez ve fosfor mineralleri de içerir.

Vücutta adeta bahar temizliği yapıyor!

Kanı temizleyen ve kandaki kolesterolü düşüren değerli bir sebze olan enginarda, kalbi besleyen enginarda inuline maddesi, yani bir tür nişasta bulunur. İnuline, vücutta levulose ve doğal şekere dönüşür, böylece midenin sindirim suyu işin içine karışmadan emilir.

  • Karaciğer yetersizliğinde toksinleri dışarı atma özelliği vardır.
  • Enginar şeker hastalarına da önerilir, çünkü kanda şeker miktarını ayarlar.
  • İçerdiği manganez ve fosfor beyin hücrelerine faydalı minerallerdir.
  • Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler.
  • Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur.

Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir.

Enginarın içinde bulunan cynarae maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca cynarae maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtiyor.

Enginar nasıl seçilir?

İyi bir enginar ağır olmalı, yaprakları sık durumda bulunmalıdır. Eğer yaprakları açık ve yaygın ise o enginar bayattır. Enginarın ortası sert ve tüysüz olmalıdır. Bu tüylerin iğne gibi batması gerekir. Eğer sapta esmer lekeler varsa enginarın ortası çürümüştür.

Enginar nasıl temizlenir?

Önce sebzenin yaprakları ayrılır ve sökülür. Bu sökülme işi kolayca yapılır. Eğer yapraklar zor sökülüyorsa bunlar atılmalıdır. Kolay sökülen ve uçları kararmış yapraklar lezzetlidir, ancak sindirimleri biraz zordur. Orta tüylü kısma ulaştıktan sonra tüyleri ayıklanır ve kararmaması için limon suyuna batırılıp çıkarılır.

Enginar nasıl saklanır?

Pazardan veya marketten enginar alırken genelde kolaylık olsun diye temizlenmiş alınır, ancak bu şekilde alınan enginar hemen tüketilmezse vitamin ve minerallerini kaybeder. Dalından koparılmış enginarı birkaç gün saklamak istenirse, tazeliğini koruması için sapları kesilmemelidir. Sebze sapı ile bir vazoya konulmalı ve suyu birkaç kez değiştirilmelidir. Her su değiştirmede enginarın sapı bir santim kadar kesilmelidir.